22 Mayıs 2013 Çarşamba

KVM- Çekirdek Tabanlı Sanal Makine

          Bil 461 İşletim Sistemleri kapsamında hocamızın bizlere okumamızda faydası olacağı ve bununla birlikte bir ödev şeklinde sunduğu KVM(Kernel-based Virtual Machine) adlı makale hakkında izlenimlerimi ve etkilerini bu yazıda paylaşacağım.
          Bu makale Red Hat tarafından yayınlanmış ve sanallaştırmanın tarihçesinden kullanımına, türlerine, yapısına ve önemine kadar tüm konuları ele almıştır.
          Konunun tarihçesine baktığımda; acaba neden bu kadar önemli ve ekonomik açıdan değerli bir sistem olduğunu anlamaya çalıştım. Daha doğrusu sanallaştırma nedir ne değildir onun hakkında yepyeni bilgiler edindim. Nedir bu sanallaştırma olayı arkadaş? Bu soruyu kendime sorduğumda aldığım cevap "TeamViewer" gibisinden bir şey mi acaba dedim :) Sonra biraz daha araştırma yaptıktan sonra çok yanlış bir düşüncede olduğumun farkına vardım. Sanallaştırma dediğimiz olayın aslında "bilgisayar içinde işletim sistemi kurmaca" olduğunu anladım. Yani bilimsel olarak; bir bilgisayar ortamında başka işletim sistemlerini kurabildiğimiz, kurduğumuz işletim sisteminde sanki o bilgisayardaymışız gibi işlemler yapabildiğimiz bir uygulama platformudur.
          Peki neden sanallaştırıyoruz ? Git sistemin olduğu yere orada işini hallet gel ? Tabi zamanında bu iş böyle devam ediyormuş. Herkes benim gibi düşünse giden herkesin maliyeti, işçi maliyeti, sistem maliyeti vb. türden maliyetlerden şirketler iflas bayrağını çekerdi. Ancak bu işin ekonomik boyutu insana hizmetten daha önce geldiği için sistem tamamiyle değiştirilip, oraya buraya gitmeden halledilebilir sisteme dönüşmüş. 
          Derste hocamızın bizlere gösterdiği VmWare adında bir program sayesinde Windows işletim sistemi içine Centos gibi işletim sistemleri kurup, bu işin eğlenceli kısmı da olduğunu farketmiş oldum. Daha öncelerde bu konu hakkında hiçbir girişimim olmadığı için yeni bilgi bana beraberinde eğlenceli bir ortam sağlamış oldu. İşin en ilginci de aynı bilgisayar içinde iki işletim sistemine de erişebilme olayıydı. 
          Okuduğum makalede işletim sistemlerininde katmanlardan oluştuğu ve bu katmanların her birinin yetki farklarının olduğunu öğrendim. Linux'un en alt katmana izin vermemesinden dolayı KVM ortaya çıkarılması da işin ilginç kısmıydı. Yani Hypervisor denilen diğer işletim sistemlerinin çalıştırılması işlevine sahip olan işletim sistemi türü geliştirilmiş.
          Sanallaştırma teknikleri dört farklı durum olarak tanıtılmış. Binary translation, paravirtualization, hardware assisted virtualization ve mükemmel KVM :) İnsanların KVM sistemi üzerine bu kadar yoğun bir şekilde gitmesini anlayabiliyorum. Öncelikle Linux tabanlı olması ve açık kaynak kodlu olması insanları büyük meblağlar ödemekten kurtarıyor. Ama şunu da düşünmüyor değilim "Acaba destek mükemmel mi ?". Windows kadar kapsamlı "Supporting Center" olabileceğine inansam da bunun oldukça uzun zaman alacağı kanaatindeyim. 
          Son olarak da bu sistemle büyük şirketlere maddi açıdan ne kadar büyük kazanç sağlandığından bahsetmek istiyorum. Şimdi düşünelim büyük bir şirkette sunucu maliyeti ne kadardır ve bu sunucu sayısı binlerce olursa şirketin ekonomik açıdan kazanımı ne duruma gelir ? Ama bu şirket sanallaştırma konusunda yatırımlarını yaparsa, kullandığı sunucu sistemlerinin sayısını binlerden yüzlere, ellilere kadar düşürebilir. Bu durum bir patron için nasıl bir duygudur anlatamam size :) Maliyet sıfıra yakın ama işler tıkırında :) Ben sanallaştırma taraftarıyım bundan sonra :) bu makale bana az masraf çok iş yapabilme sistemini yeterince anlattı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder